Ankara Üniversitesi ihraçlardan rektörü sorumlu tuttu: ‘Saray’ın İbiş’i olmayacağız’

Yazar / Referans: 
sendika.org
Tarih: 
08.02.2017

Son çıkan 686 nolu KHK ile 72 akademisyenin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’nde tepki Saray’a ve rektör Erkan İbiş’eydi. Cebeci Kampüsü’nde bir araya gelen akademisyenler, öğrenciler, milletvekilleri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri yapılan açıklamada İbiş’in istifasını isterken “Saray’ın İbiş’i olmayacağız” sloganını attı

Dün (7 Şubat) gece çıkarılan KHK ile Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyen sayısı 92’ye yükseldi. Akademisyen kıyımı olarak nitelendirilen KHK’ye tepkiler de gecikmedi. KHK’nin hemen ardından bugün (8 Şubat) Cebeci Kampüsü akademisyen ve öğrencileri kampüste bir araya geldi. Polis ablukasına alınan kampüse DTCF öğrencileri dahi alınmazken kalabalık her geçen dakika arttı.

CHP’li milletvekilleri Mustafa Akaydın, Gaye Usluer, İlhan Cihaner, Şanal Saruhan, Sezgin Tanrıkulu, Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren, Halkevleri Genel Sekreteri Dilşat Aktaş ve Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın da destek verdiği eylem için özel güvenlikler basın emekçilerini kampüs içerisine almayınca milletvekilleri nizamiyeye giderek basın emekçilerini içeriye aldı.

Eylemde ilk sözü 1 Eylül’de çıkarılan KHK ile ihraç edilen Aysun Gezen söz aldı. Gezen, ihraçlarda İbiş’in kişisel tercihlerinin etkili olduğunu belirterek baskı politikalarıyla bilimsel üretimin ve bu üretimin toplumsallaşmasının engellenemeyeceğini söyledi.

“Mülkiye’yi yok etmek isteyen yok olur”

Gezen’in ardından milletvekilleri de söz aldı. Yolu Mülkiye’den geçen milletvekilleri, Mülkiye’yi yok etmeye çalışan her iktidarın kendisinin yok olduğunu belirterek ihraç edilen akademisyenlere dayanışma mesajlarını iletti.

Eylemde daha önceki KHK ile ihraç edilen ve hakkında sık sık soruşturma açılan Cenk Yiğiter de söz alarak İbiş’in marifetlerini anlattı ve “Erkan İbiş AKP Siyaset Akademisi’nin hocasıdır. Yandaşlığıyla ihraçlara imza atmıştır” dedi.

CHP’li milletvekilleri akademisyenlerin ihraç edilmesiyle ilgili Meclis’te de bir açıklama gerçekleştirdi. Parti Meclisi Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Antalya Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, yapılanın zulüm olduğunu dile getirdi.

CHP Eğitim Komisyonu Sözcüsü Gaye Usluer: Bu ülke diploması olmayanların Cumhurbaşkanı bile olabildiği, ama diploması olanların memurluktan atıldığı yer oldu. Diploması olanlara bu nefretiniz neden acaba? Kitap özeti okuyanlar kitap yazanları işten atıyor. Fetullah Gülen’i övmek için kitap yazan kişiyi dekan yapıp aynı okulda bildiriye imza atanları ihraç ettiler. Bunun adı zulüm işte! Mülkiye bu ülkenin gözbebeğidir, Cumhuriyetin temelidir. Mülkiyeye kilit vurdular. Ama mülkiyeyi mülkiye yapan öğretmenleridir, öğrencileridir. O öğretmenlerin beynine, diline, kalemine kilit vuramayacaklar.

Mustafa Akaydın: Üniversitelerde operasyonlar FETÖ bahanesiyle yapılıyor ama birçok üniversitede yıllarca FETÖ’ye hizmet eden bir sürü akademisyen ve rektör hâlâ görevlerindeler. Bunlar itirafçı sıfatıyla göreve geri dönebilir ama sadece demokratik ifade özgürlüğünü kullandıkları için birçoğunu birebir tanıdığımız ve kefil olduğumuz değerli akademisyenlere kıyım uygulanıyor. Şu an FETÖcüler hâlâ görevdeler. Hatta atılacak akademisyenlerin listesini FETÖcüler yapıyor.

Sezgin Tanrıkulu: Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş ihraç edilen akademisyenlerin birçoğuyla tanışır, AKP’ye geçmeden önce bu akademisyenlerle birlikte olmuş, fikir alış verişi yapmış biri olarak bu KHK’ya imza attı. Başbakan yardımcılığı sevdasına attığı bu imza O’nun çocuklarına bırakacağı en kötü mirastır. OHAL’i millete değil devlete karşı ilan ettiklerini söylemişlerdi ama milletten ellerini çekemediler! Utanmalılar!

“Bu tablo Saray’ın üniversitelere savaş açmasıdır”

Mustafa Balbay: Ben 12 Eylül darbesini yaşamış biriyim. Bu yaşadıklarımız o günleri aratır halde. Bugün tek bir kararname ile görevlerinden alınanların sayısı 12 Eylül darbesinde alınanların tam 7 katıdır. Nazi Almanya’sı döneminde Albert Einstein Atatürk’e mektup yazmıştır. Bilim insanlarının en rahat çalışabileceği yerin Mustafa Kemal Türkiye’si olduğunu bildiği için. Bugün gelinen noktada, üniversitelerde üniversitelerden kimlerin atılmasını isteyen FETÖcüler var. Akademisyenlere yapılan bu zulme biz hayır diyoruz. Bu tablo sarayın üniversitelere savaş açmasıdır.