HAKKIMIZDA
Barış İçin Akademisyenler 2012 yılının Kasım ayında Kürt tutsakların başlattığı açlık grevleri sırasında, açlık grevinin barış talebini desteklemek amacıyla kaleme alınan ve 50’nin üzerinde üniversiteden 264 akademisyen tarafından imzalanan bir bildirinin sonrasında kuruldu. 2012 Aralık ayında yapılan ilk toplantısında Barış İçin Akademisyenler Türkiye’de bir barış sürecinin ortaya çıkması ve bu sürecin sağlıklı yürütülmesi için çaba gösterme, çatışmalar ve müzakere süreçleri, barış ve barışma pratikleri, barışın toplumsallaşmasında kadınların rolü, eğitim sürecinde anadillerin entegrasyonu, savaşın ekoloji üzerindeki tahribatı gibi konularda bilgi üretilmesini destekleme kararı aldı. Barış İçin Akademisyenler, 2013-2016 yılları arasında barış talebini yükseltmek ve başlayan sürece katkıda bulunmak için çeşitli imza metinleri yayınladılar, toplantılar yaptılar. Akil İnsanlar Heyeti’nden çeşitli kişilerle bir araya geldiler ve bunları raporlaştırdılar. Gazetelerde yazdıkları yazılar ile dünyadaki diğer süreçlerden örnekler vererek Türkiye’deki sürece katkıda bulundular ve defalarca süreçte aktif olarak yer almaya hazır olduklarını belirttiler. Ancak bugün artık Barış İçin Akademisyenler olarak anılan ve 2016 Ocak ayında yayınlanan “Bu suça ortak olmayacağız!” metninin imzacıları, bu çalışmaların çok ötesinde bir çoğunluk ve çoğulluk oluşturuyorlar.
“Bu suça ortak olmayacağız!” metni bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurulduğundan beri bu metnin imzacısı olan 2000’i aşkın akademisyenin yüzlercesi işten atıldı, pasaportlarına el konuldu, başka yerlerde iş bulmaları engellendi, bulundukları yerellerde tehdit edilip saldırıya uğradılar, defalarca karakola çağrıldılar, bu hak ihlallerine dikkat çekmek için bir basın bildirisi okuyan dördü tutuklandı, yüzlercesi KHK’lerle kamu hizmetinden men edildi ve nihayetinde hepsine birden bireysel davalar açıldı. İmzadan sonra AKP taraftarı gazetecilerin önerdiği gibi imzacılar, hükümet, YÖK ve üniversite rektörlüğü iş birliğiyle “sivil ölüme” mahkum edildiler. Tüm bu baskılara, tehditlere ve sonu gelmez tacizlere rağmen akademisyenlerin büyük çoğunluğu imzaladıkları metnin arkasında durarak direnmeye ve dayanışmaya devam etti. Barış İçin Akademisyenler olarak anılan “Bu suça ortak olmayacağız!” metninin imzacıları bu web sayfasında, sonu gelmez saldırılar karşısında oluşturdukları dayanışma faaliyetlerini kamuoyu ile paylaşmaktadır.
ABOUT US
Academics for Peace was founded in November 2012 in the aftermath of a statement that supported Kurdish prisoners’ demands for peace in Turkey, which they voiced through a hunger-strike. The statement was signed by 264 academics from over 50 universities. In their first meeting in December 2012, Academics for Peace decided to work for a peace process in Turkey and to contribute to it by producing knowledge and information on topics like processes of peace and conflict, practices of peace-making, women’s role in the peace process, education in native languages and the destruction of the environment through war. Between the years 2013 and 2016 Academics for Peace signed petitions, organized meetings including one with several members of the Wise People Committee- a committee that the government tasked for meeting with people to learn about their expectations from peace- and published reports on their activities. The members of Academics for Peace also contributed to the peace process by writing in newspapers that compared Turkey’s process with other cases in the world and have at numerous times announced their willingness and readiness to actively participate in the process. However today, what is known as the Academics for Peace are the signatories of the petition “We will not be a party to this crime!” which was publicized in January 2016 and include a plurality and a size that go much beyond these previous works.
Since the day the petition “We will not be a party to this crime!” was declared to public through a press conference, the signatories, whose number at that time already exceeded 2000, faced many attacks. Hundreds of them have been fired from their jobs, their passports have been cancelled and confiscated, they were prevented from finding jobs, several were physically and verbally threatened, others were taken into custody, four of them who read a press statement condemning these violations were imprisoned, hundreds have been robbed from the right to work in the public sector through governmental decrees and finally all of them are currently facing individualized court. In short, the signatories have faced “civil death” through the cooperation of the government the commission of higher education and university managements exactly like the journalists siding with the Justice and Development Party suggested. Despite all this repression, threats and unending harassment a great majority of academics have continued to stand behind their initial statement, resist and collectively support each other. This website is composed in order to inform the public about the solidarity activities of the signatories of the “We will not be a party to this crime!” petition who are known as Academics for Peace.