ASINA VE KAMUOYUNA:
EVRENSEL ÜNİVERSİTE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ!
Değerli Eğitim, Sağlık ve Bilim Emekçileri, Meslektaşlarımız, Sevgili Öğrenciler ve Basın Mensupları,
Bugün burada evrensel üniversite değerlerine sahip çıktığımızı dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Evrensel değerlere sahip bir üniversite, toplumun ihtiyaçları için bilimsel ölçütlerle bilgi üreten, eleştirel düşünceden vazgeçmeyen, planlamadan denetime kadar tüm aşamalarda bütün çalışanların katılımını esas alan, özgür düşüncenin kapılarını sonsuza kadar açan, her türlü iktidar ilişkisine itiraz eden yapıdır. Ancak bu değerler, ülkemizde ve üniversitemizde her gün ayaklar altına alınmaktadır. Üniversitenin varlık nedeni olan değerleri gözetmeyen bir üniversite, bilimsel bilgi üreten bir yer olmaktan çıkıp, itaatkarlık üreten bir yer haline gelecektir; nitekim üniversitemizde bunun gerçekleşmekte olduğunu görmekteyiz.
Bilim insanı itaatkar olmaz. Öğretim elemanlarından itaat bekleyen, itaat göstermeyeni cezalandıran yer üniversite değil en iyi ihtimalle kışladır. Bugün üniversitemizde, çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci iktidardan farklı düşündükleri için, üniversite yönetimi tarafından hukuksuz bir biçimde soruşturulmakta ve çeşitli şekillerde cezalandırılmaktadır.
İdari personel arasında açıkça ayrımcılık yapılmakta, sadece Eğitim-Sen’e üye oldukları için üniversite çalışanlarına hak ettikleri kadrolar verilmemektedir. Bunun yanında, kendisine sendika diyen Eğitim-Bir-Sen’in itaatkar sendikacıları, sendikacılığın en temel ilkelerini çiğneyerek, Eğitim-Sen üyelerini istifaya zorlamaktadır. Bu iktidar yandaşı itaatkar sendikanın üniversitede yetkili sendika olma hırsı ile giriştiği ilkesiz çabaları sonucunda, son bir kaç ayda 100’ün üzerinde Eğitim-Sen üyesi istifa ettirilmiştir.
Herkesin özlük haklarını koruyacaklarını iddia ederek oy toplayan üniversite yönetimi, bu hakları kendi özel mülkiyetiymiş gibi sadece kendisine itaat edenlere dağıtmaktadır. Üniversite yönetiminden farklı düşünen çok sayıda öğretim elemanı, hak ettikleri yardımcı doçent, doçent ve profesörlük kadrolarından mahrum bırakılmakta, bunun yanında çeşitli ayrımcılıklara da maruz kalmaktadır.
Üniversite yönetimi hak edilmiş kadroları ayrımcılık yapmadan dağıtmakla yükümlü olduğu gibi, farklı düşüncelerin özgürce ifade edilmesini sağlayacak ortamı oluşturmaktan da sorumludur. Çünkü, özgür düşüncenin ve ifadenin olmadığı yerde bilim ve dolayısıyla toplumsal fayda üretilemez. Ayrıca, evrensel değerlere dayanan bir üniversite, gerçeği yazdıkları için gazetecileri, farklı düşündükleri için akademisyenleri açıkça hedef gösterenlere fahri de olsa doktora unvanı vermez.
Bizler, bu üniversitenin öğretim elemanları olarak, üniversitenin bu meydanında, bilime, demokrasiye, özgür düşünceye, laikliğe ve eşitliğe dayanan evrensel üniversite değerlerine sahip çıktığımızı ve bunları ayaklar altına alanlara karşı susmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası