Haberler/News

Küme düşen demokraside akademisyen olmak

Yazar / Referans: 
Mehmet Efe Çaman, Zaman
Tarih: 
26/01/2016

 

Küme düşen demokraside akademisyen olmak

 

Barış İçin Akademisyenler adı altında düşünce ve ifade özgürlüklerine ilişkin haklarını kullanmak isteyen ve bir imza kampanyası başlatan akademisyenler, Türkiye'de artık maalesef sadece kâğıt üzerinde var olan, fiilen bütünüyle ortadan kalkmış bulunan demokratik haklarına başvurarak bir inisiyatif başlattılar.

Üç’ler, Beş’ler, Yedi’ler… 1402’likler, 1128’ler...

Yazar / Referans: 
Ahmet Bülent Özer, www.evrensel.net
Tarih: 
26/01/2016

Ahmet Bülent Özer 
AÜ SBF Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi Doktora öğrencisi 

 “Joseph K, otuz yaşında bir gençti. Sabahın erken saatinde henüz, yataktayken kapısı çalındı. Gelen iki kişi onu tutuklayacaklarını söyledi. Joseph K.’yi tutuklamaya gelenler Joseph K’nin ne suç işlediğini ve kanunun hangi maddesine göre tutuklanacağını ve yargılanacağını bilmiyorlardı.

Devlet’in “Parasını Yemek” ve Kamu Yararı

Yazar / Referans: 
Umut Kocagöz, BİA Haber Merkezi
Tarih: 
23/01/2016

 

Akademisyen, aydın rolünün kendisine bahşettiği pozisyonu bırakarak “ekmek davası”nın imlediği kavgaya tutuşmalı, bunu da devletten hak olarak kazanmalıdır. Fikir ve ifade özgürlüğünün ekmek kavgasının bir meselesi haline gelmesi ancak bu kadar berrak bir biçimde ifade edilebilirdi.

 

Bir anlatı

3,5 günde hayatımın akışı değişti

Yazar / Referans: 
Latife Akyüz, BBC Türkçe
Tarih: 
23/01/2016

'Barış İçin Akademisyenler' inisiyatifi tarafından yayımlanan “Suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiride imzası bulunduğu için görevden uzaklaştırılan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Yard. Doç. Dr. Latife Akyüz yaşadıklarını BBC Türkçe için kaleme aldı.

Yaklaşık 2 yıldır Düzce Üniversitesi’nde görev yapıyorum. Geçen yıl misafir öğretim görevlisi olarak Belçika’ya gittim ve orada yaşayan Türkiye’den göç etmiş kadınlarla görüşmeler yaptım. Eylül ayında geri dönüp bölümümde çalışmaya devam ettim.

Benim adıma suç işlemeyin, Zafer Yörük ile Röportaj

Yazar / Referans: 
Berat GÜNÇIKAN, Özgür Gündem
Tarih: 
22/01/2016

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Zafer Yörük devletin şiddetine son vererek kalıcı barış için çözüm yollarının kurulmasını isteyen, bunu da bir bildiriyle kamuoyuna açıklayan 1128 akademisyenden biri. Başta Erdoğan, iktidarın ortakları metne öylesine akıl almaz ve tahammül taşıran yanıtlar verdi ki bu sayı çığ gibi büyüdü, başka meslek alanlarına da sıçradı. Daha da büyüyeceğe benzeyen bu destekle bir kez daha umutlanan siyaset bilimci Yörük’le akademiyi, iktidarı, savaşı ve barışın zorunluluğunu konuştuk

Zor zamanlarda düşünce, imza ve/ya yazı

Yazar / Referans: 
Ayşe Kadıoğlu
Tarih: 
20/01/2016

Basitlik, faşist estetiğin en önemli özelliğidir. Faşizm, basit olanın, ne olduğu kesin olarak belli olanın, tartışmasız doğruların yüceltildiği bir rejimdir…Oysa akademinin varolma nedeni bizatihi basitliğe karşı verilen bir mücadeledir. Akademi, düşüncenin katmanlarını aralarken insanları da özneleştirir, özgürleştirir.

Barış İstiyoruz

Yazar / Referans: 
Hülya Kirmanoğlu, BİA Haber Merkezi
Tarih: 
17/01/2016

Devlet hukuk dışına çıkarsa meşruiyeti kaybolur ve bu kaybın açacağı yaralar karşısında devleti yönetenleri uyarmak sadece aydınların ve akademiklerin değil, bütün vicdanlı vatandaşların görevidir.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Kürt vatandaşlardan bir bölümü bir yandan onyıllardır mücadele ettikleri eşit vatandaşlık haklarını yasal siyasal yollardan elde edemedikleri için içlerinden çıkan terör örgütünün baskısı altındayken, diğer yandan bölgenin belirli noktalarına çok acımasızca müdahale eden devletin şiddetine maruz kalıyorlar.

Türkiye Nasıl Türkiyelileşir?

Yazar / Referans: 
Bülent Küçük
Tarih: 
29/08/2013

Kürt hareketinin diğer toplumsal kimliklere kapılarını açarak Türkiyelileşmesi gerektiği konusu çokça -çoğu zaman insafsızca- dile getirildi. Demokratik bir zeminde birlikte yaşamın ancak Kürtlerin eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin diğer toplumsal alanlarda verilen mücadelelerle ortaklaşması durumumda mümkün olacağının altı çizildi. Bu eleştirilerin haklılık payları vardı kuşkusuz, fakat sorulması gereken asıl soru şu: Türkler Türkiyelileşmeden Kürtlerin Türkiyelileşmesi ne kadar mümkün?

Barış Süreci ve Toplumsal Cinsiyet

Yazar / Referans: 
Nazan Üstündağ
Tarih: 
25/04/2013

Türkiye’nin de imzacısı olduğu 1325 nolu Birleşmiş Milletler Kararı barışın inşasının müzakereler de dahil her aşamasında kadınların eşit temsil edilmesinin sağlanması gerektiğini belirtir. Çünkü

-Kadınlar nüfusun %50’sini oluşturur. Barış süreçleri toplumun yeniden inşa edildiği ve yeni toplumsal sözleşmelerin ortaya çıktığı dönemlerdir. Bu dönemlerde kurulan yapıların tamamında kadınlar eşit temsil edilmezse kadınlar bu sözleşmeye katkı sunmamış, rıza vermemiş olur.

Savaşın Bilançosu

Yazar / Referans: 
Başak Can
Tarih: 
25/04/2013

Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın bilançosuna dair sağlıklı veriler bulmak oldukça zor. Buna rağmen, devlet ve devlet dışı kurumlar tarafından yapılan araştırmalar, savaşın yarattığı toplumsal tahribatın boyutları hakkında bize bir fikir veriyor.

Zorunlu göç/Yerinden edilme/Boşaltılan köy ve mezralar

Haiti Devrimi, Kürt sorunu ve barış süreci

Yazar / Referans: 
Hikmet İlhan
Tarih: 
21/04/2013

İlk bakışta, başlıkta Haiti Devrimi’nin ve Kürt sorunun birlikte anılması çok alakasız gelebilir kulağa fakat durum hiç de sanıldığı gibi değil. Zira Haiti Devrimi tüm direnen halkların, sınıfların mücadelelerinin nasıl unutturulduğuna, yok sayıldığına, kategorisizleştirildiğine dair çok önemli ipuçları veriyor. Buradan hareketle Kürt sorununda ve barış süreci dediğimiz zaman içinde gelişen birkaç olaya işaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Barışın güvencesi sokak olacak, Erdem Yörük ile Röportaj

Yazar / Referans: 
Etkin Haber Ajansı
Tarih: 
21/04/2013

Etkin Haber Ajansı / 21 Nisan 2013 / İSTANBUL (Arzu Demir) 

Barış İçin Akademisyenler'den Yrd. Dç. Dr. Erdem Yörük, barışın güvencesinin halk hareketleri ve sokak olacağına dikkat çekti, "Batıda iş daha çok sosyalistlere düşüyor" dedi. Yörük, Halkların Demokratik Partisi'nin yerel örgütlenmelerinin hızla hayata geçirilmesinin ve halkla buluşmasının barışın güvencesi olacağını söyledi.

Toplumsal Cinsiyet Ve Uyuşmazlık Çözümünde Kadın

Yazar / Referans: 
A. Betül Çelik
Tarih: 
18/04/2013

Özellikle siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplinlerinde kadınlara indirgemeci bir yaklaşımla “uysal” “barışçıl” ve “uzlaşmacı” roller çizen yaklaşımlar olmakla birlikte özellikle 90 sonrası dönemde bu yaklaşımları sorgulayan ve kadınların doğuştan değil öğretilmiş rolleri yüzünden bu sıfatları taşıdıklarını iddia eden yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.  Kadınlar, doğuştan pasifist değildir. Öyleyse toplumlarda erkek üzerinden öğretilen ve yürütülen şiddet ve uzlaşma uzağı tutumunun nedeni nedir? Kadınların pasifist duruşunun barış süreçlerine getirisi ne olur?

Kürt Meselesinde Algılar ve Barış Süreci Önündeki Sosyo-Psikolojik Engeller - ÖZET

Yazar / Referans: 
A. Betül Çelik
Tarih: 
18/04/2013
  • Çatışmalı toplum duyguları, düşünceleri ve davranışları olumsuz yönde şekillendirir ve “öteki” olarak görülen bireyler çatışma sırasında ve sonrasında birbirlerine karşı kalıplaşmış katı duygular ve düşüncelere sahip olurlar.

Pages