Egemen Cevahir'in Beyanı

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
04.10.2018

"Bildiriyi özü itibari ile bir “barış çağrısı” niteliği taşıdığı için ve içinde yaşadığımız coğrafyada barış içinde, bir arada yaşama isteğimin ve irademin neticesinde imzaladım."

Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden ihraç edilen Dr. Egemen Cevahir'in Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.

Kamuoyunda Barış Bildirisi olarak bilinen ve 11 Ocak 2016’da paylaşılan “Bu suça ortak olmayacağız” isimli bildiriyi internet ortamında gördüm ve özgür irademle imzaladım.

Söz konusu bildiri herhangi bir şiddet çağrısı yapmamakta, herhangi bir şiddet eylemini meşru gösterme çabası ya da eğilimi taşımamaktadır. Bildirinin kendisi “düşünce ve ifade özgürlüğü” ve “eleştiri” hakkı kapsamındadır.

O dönemin koşuları itibari ile bölgede yaşanan sorunlara çözüm önerisi sunan ve özü itibari ile bir barış çağrısı metnidir. Böyle bir bildirinin yargılamaya gerekçe olarak gösterilmesi, “düşünce ve ifade özgürlüğü” ve “eleştiri” hakkının somut olarak engellenmesi anlamını taşımaktadır.

Bir akademisyen, bilim insanı olarak içinde yaşadığım sistemi, siyasal iktidarı, şiddet dilinden uzak bir şekilde eleştirmeyi kendim için demokratik bir hak ve içinde yaşadığım topluma karşı da bir sorumluluk olarak görüyorum.

Bu bildiriyi de özü itibari ile bir “barış çağrısı” niteliği taşıdığı için ve içinde yaşadığımız coğrafyada barış içinde, bir arada yaşama isteğimin ve irademin neticesinde imzaladım.

Savcılığın hazırladığı “iddianame” gerek içerik gerekse de dil olarak anlaşılması zor ve bir o kadar da özensiz hazırlanmış bir metin olarak tarihte ki yerini almıştır.

Dil açısından en temel Türkçe yazım kurallarının ağır ihlalleri ile dolu bir metin olarak karşımızda durmaktadır. Bununla ilgili “iddianame” sayfa 9, 3. paragrafta “Türkiye” ifadesi yazılırken Türkiye’nin t harfi dahi küçük yazılmıştır, bu örnekle yetiniyorum.

Bu bildiriden yola çıkılarak hazırlanan “iddianame”, bildirinin içinde olmayan suç unsurlarını “kötü niyet okuması” yöntemiyle yaratma çabasından ibarettir. İddianame de sahsıma yöneltilen suç isnatlarının hepsi sübjektiftir, mesnetsizidir ve somut delilden yoksundur.

Hakkımdaki terör örgütü propagandası suçlamasını reddediyorum ve derhal beraatımı istiyorum.

(EC/TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/201366-egemen-cevahir-in-beyani