Emre Tansu Keten'e Ertelemeli Hapis Cezası

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
21.06.2018

Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Emre Tansu Keten'e 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ceza ertelendi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.

32. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) heyeti, Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Arş. Gör. Emre Tansu Keten’in 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Hapis cezası ertelendi.

Savcı ikinci duruşmada esas hakkında mütalaasını açıklayarak Keten’in Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'ye göre cezalandırılmalarını istemişti.

16 akademisyene ceza

İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 21 Haziran itibariyle 256 akademisyenin ilk duruşmaları görülürken içlerinden 15 kişinin davasında karar açıklandı. 16 akademisyen için de 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'ının cezası dışında bütün cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Başkan: Ömer Günaydın; Üyeler: Habibe Ertuğrul, Özgür Erkan; Savcı: Caner Babaloğlu.

Keten: Ben suç işlemedim

Duruşma salonunda hazır bulunan Keten'e mütalaaya karşı ne söylemek istediği soruldu.

Keten "Ben suç işlemedim. Bu siyasi bir dava ve dört gün sora görülecek olsaydı farklı şekilde sonuçlanacak bir dava. Suçlamaları kabul etmiyorum. Derhal beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Soruşturmanın genişletilmesi reddedildi

Ardından avukat Sevgi Epçeli Arslan söz aldı. Arslan soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunarak dosyanın bu haliyle hüküm vermeye yeterli olmadığını söyledi. 

Savcı Caner Babaloğlu taleplerin reddedilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, "gelinen aşamada söz konusu taleplerin esasa etkili olmayıp yargılamayı uzatacağı anlaşıldığından" reddine karar verdi.

Arslan: Mahkemeniz bağımsızlığını yitirmiştir

Avukat Arslan savunmasına devam etmek istediğini belirterek Yargıtay'dan eylemin ifade özgürlüğüne dair örnek kararlar sundu. Atılı suçun maddi unsurlarının oluşmadığını belirterek bunu destekleyecek delillerin de iddianamede yer almadığını ifade etti:

"Adil yargılanma hakkı tarafsız ve bağımsız bir mahkemede yargılanma hakkını gerektirir. Heyetin sanığa karşı önyargılı olmaması gerekir. Mahkemeniz 10 farklı kişi için 1 yıl 3 ay hapis cezası vermiş, hepsinde de aynı mütalaalar verilmiş, kararlarda aynı gerekçeler, aynı ifadeler kullanılmış ve mahkemeniz bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiştir.

"Mahkemenizin tarafsız davranamayacağı bizim açımızdan açıktır. Mahkemenizin daha önce karara bağladığı davaların gerekçeli kararları sanığa ilişkin mahkemenin önyargısını ortaya koyan içerikler taşımaktadır. Ceza davalarının konusu kişinin kim olduğu değil eylemin kendisidir. Biz bu dosyada adil yargılanma hakkına dair inancımızı yitirmiş durumdayız."

Ayata: Bu yargılama hak ihlali

Arslan'ın ardından konuşan avukat Özlem Ayata Avrupa İnsan Hakarı Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarından örnekler sundu. Ayata, "Şu an yaptığınız yargılama zaten hak ihlalidir. Ancak devamındaki karar ve gerekçelerinizle bu ihlali devam ettiriyorsunuz" dedi.

"Vereceğiniz bir mahkumiyet kararı çok açık bir şekilde ifade özgürlüğünün ihlali olacaktır" diyen Ayata, müvekkilinin derhal beraatini istedi.

1 yıl 3 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti gerekçeli kararı daha sonra açıklamak üzere Keten'e 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi:

"Terör örgütü propagandası yapmak suçundan 1 yıl hapis cezasına, suçu basın yayın yoluyla işlemesi nedeniyle 1/2 artırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına, yargılamadaki iyi halinden 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına, bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi."

Ne olmuştu?

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

21 Haziran itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 256 oldu. 16 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor.

(TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/198405-emre-tansu-keten-e-erte...