Kamuoyuna,
10 Ekim 2015'te Ankara'da BARIŞ için biraraya gelmiş öğrencilerimiz, meslektaşlarımız, dostlarımıza yönelik gerçekleştirilen katliamın acıları hâlâ taze. Barış İçin Akademisyenler olarak biz de derin bir üzüntü, haklı bir öfke taşıyoruz. Katliam sonrasında, mitinge katılanların kim oldukları, bir araya gelme sebepleri ve hatta katliamı kimlerin gerçekleştirdiğine dair toplumun hafıza ve algısına yönelik müdahaleler, bu vahşetten yararlanmaya çalışanları ve failleri de ortaya sermekte. İktidarlarından vazgeçemeyenlerin, bu uğurda Lice'den Ankara'ya dört bir yanın kan gölüne dönüşmesini sağladıklarını, topluma korku salarak güç toplamaya çalıştıklarını görüyoruz.
12 ve 13 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen grev ve boykotlarla biz de Ankara'dan yükselen barış çığlığına sesimizi kattık. Üniversiteler başta olmak üzere bulunduğumuz alanlarda gerçekleşen etkinliklerde kaybettiklerimizi anarken, barış için dayanışmayı büyütmenin onlara verebileceğimiz tek anlamlı söz olduğunu ifade ettik. Dostlarımızı bizden çalanlardan hesap sormanın, bu topraklarda çocuklara dahi yaşam hakkı tanımayan, katliamlardan beslenen devlet geleneğinden de hesap sormak anlamına geldiğini, özlediğimiz barışa ancak bu şekilde ulaşılacağını biliyoruz ve derslerimizde anlatıyoruz.
Ne var ki boykot ve grevlere katılan öğrenciler ve üniversite emekçilerinin karşılaştıkları kimi tepki ve tehditler barış fikrini bir kamusal alan olan üniversitelerde yaşatmanın zorluğunu, dolayısıyla muktedirlerin tehdit ve baskıları karşısında dayanışmanın daha da büyütülmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatıyor.
Türkiye’de bugüne dek üniversitelerde savaşa, hak ihlallerine, jurnalciliğe karşı duruş sergileyenlere uygulanan disiplin cezaları, soruşturmalar ve hatta polis müdahaleleri ve tutuklamalar gibi sindirme politikalarının hiçbiri, akademiyi akademi yapan özgürlük fikrini ve eleştirel düşünce geleneğini yok etmeye yetmedi, bundan böyle de yetmeyecek.
Bizler, bu süreçte kaybettiğimiz canları anarken ve geride kalanların yaralarına merhem olmaya çalışırken, barış sesini yükselten tüm akademi bileşenlerinin yanında olduğumuzu, üniversitelerde öğrencilerimize, dostlarımıza, tüm üniversite emekçilerine karşı uygulanan ve uygulanacak olan tüm yaptırımlara dayanışmamızı büyüterek yanıt vereceğimizi açıklıyoruz.
Barış İçin Akademisyenler
Barış İçin Akademisyenler girişimi, 50’yi aşkın üniversitede görev yapan ve sayıları 150’yi aşan, Türkiye’nin meselesi olarak gördükleri Kürt meselesini ve halkların barışını odağına alan bir girişimdir. http://barisicinakademisyenler.net/