Rektörlükten YÖK oyunu

Yazar / Referans: 
Cumhuriyet
Tarih: 
27.08.2016

Ankara Üniversitesi Senatosu’nun geçen salı günü yapılan toplantısında Barış İçin Akademisyenler grubunun bildirisine imza atan 102 akademisyenle ilgili açılan soruşturma dosyalarının YÖK’e gönderildiği belirtildi. Dosyaların Danıştay’ın aksi yöndeki kararına rağmen YÖK’e gönderilmesi akademisyenlerin tepkisini çekti.

Barış İçin Akademisyenler grubunun metnine imza atan akademisyenlere yönelik baskılar 15 Temmuz darbe girişiminin ardından arttı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ndeki imzacı akademisyenlerin açığa alınmasının ardından bir hamle de Ankara Üniversitesi’nden geldi. Üniversite rektörlüğü, 6 ay önce açılan soruşturmada bir karar vermesi gerekirken topu Danıştay’ın YÖK’ün disiplin yönetmeliğinin uygulanamayacağına ilişkin kararına rağmen dosyaları YÖK’e gönderdi. Akademisyenlere dosyalarının YÖK’e gönderildiği konusunda bilgi verilmedi. Akademisyenler dosyalarının YÖK’e gönderildiğini geçen salı günü yapılan Üniversite Senatosu toplantısının ardından dekanlardan öğrendi. Bazı dekanlıkların da imzacı akademisyenlere imzalarını geri çekmeleri konusunda telkinde bulundukları öğrenildi. İmzacı akademisyenler arasında yer alan doktora öğrencilerine ise “kınama” cezası verildi.

Rektöre mektup

Üniversitedeki 60 imzacı akademisyenin, dosyaları YÖK’e gönderilmeden önce, 15 Ağustos’ta Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’e bir mektup verdikleri belirtildi. Mektupta “barışın tesis edilmesi ve insan haklarının korunması” amacıyla, imza attıkları metin nedeniyle çeşitli biçimlerde haksızlıklara uğradıkları belirtildi. İmzalar nedeniyle Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nce 3 Şubat 2016 tarihinde disiplin soruşturmalarının tebliğ edildiği ifade edilen mektupta akademisyenlerin savunmaları ile uyumlu olarak Danıştay 8. Dairesi’nin 4 Temmuz 2016 tarihinde YÖK’ün Disiplin Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasını öngören genel kurul kararının yürütmesini durdurduğu hatırlatıldı. Mektupta “Bu gelişmelere rağmen soruşturmalarımız 6 aydır hâlâ sonuçlandırılmamış ve soruşturma sürecinin kendisi yeni haksızlıklara zemin hazırlayan bir duruma dönüşmüştür. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, her kesimden insanın demokrasi kültürü üzerinden uzlaşmaya davet edildiği bir ortamda, öteden beri insan hakları ve demokrasiyi savunan kişiler olarak, hakkımızda açılmış olan soruşturmaların, doktora öğrencilerimizin soruşturmaları da dahil, geri dönülemez yeni haksızlıklara kapı açılmadan hızla sonuçlandırılmasını talep ediyoruz” denildi.