Barış için Akademisyenler tarafından hazırlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin ilanından sonraki süreçte Türkiye genelinde imzacı akademisyenlere yönelik yoğun bir baskı ortamı oluşturuldu. Türkiye genelindeki baskının özel bir versiyonu da Mersin’de hayata geçirildi. Mersin Üniversitesi’nden “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan 21 akademisyen ilk günlerden itibaren çeşitli baskılara ve hukuksuz uygulamalara maruz bırakıldı.
Mersin Üniversitesi yönetimi tüm yerleşik teamül ve yasaları hiçe sayarak 11 Ocak 2016 tarihinden bu yana 3 öğretim üyesi, 2 uzman ve 1 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 6 akademisyenin üniversitedeki görevlerine son verdi.
Şimdi de Mersin Üniversitesi’nde çalışan imzacı akademisyenlerden dördü, tamamen ifade hürriyeti kapsamında yer alan facebook paylaşımlarından dolayı Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın haklarında başlattığı soruşturmalar ve açılan davalarla karşı karşıyadır.
Hiçbir hukuksal dayanağı olmayan bu davalarla akademisyenler ağır hapis cezaları tehdidiyle yüz yüzedir. Bunlar, sırasıyla:
1- Söz konusu davalardan ilki Hakan Mertcan, Mustafa Şener ve Selim Çakmaklı hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan açıldı. Daha sonra öğretim üyeleri Hakan Mertcan, Mustafa Şener, Selim Çakmaklı ile araştırma görevlisi Esin Gülsen hakkında "terör örgütü propagandası yapmak”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ikinci bir dava daha açıldı. Bu ikinci davanın ilk duruşması 12 Temmuz 2016 tarihinde görülecektir.
2- Bu iki davanın dışında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Mertcan, Gülsen ve Çakmaklı hakkında Türk Ceza Kanunu'nun "devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçunu içeren 301. maddesinden de soruşturma yürütmektedir; bu akademisyenlerin üçüncü bir dava ile karşılaşmaları ihtimal dahilindedir.
3- Facebook paylaşımları ile ilgili olarak açılan bu davaların ardından yine imzacı akademisyenlerden ikisi (Mustafa Şener ve Atilla Güney) hakkında katıldıkları bir basın açıklaması nedeniyle Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefetten bir dava daha açıldı. Bu davanın duruşması da 13 Temmuz’da yapılacak.
4- (Şimdilik) son olarak, yine Atilla Güney hakkında HDP’li Akdeniz Belediyesi desteğinde kurulan bir yardımlaşma derneğinin başkanlığını yürüttüğü için bir dava daha açıldı.
Bilimsel araştırmaları ile tanınan akademisyenler, en temel insan hakları arasında yer alan düşünce ve ifade hürriyetlerini kullanmaları neticesinde, toplamda 14.5 yıla kadar varan hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya kalmışlardır. 301. maddeden de dava açılması durumunda istenilen cezaların üst sınırı 21.5 yıla ulaşacaktır.
Durumun vahameti ve aciliyeti ortadadır.
Tüm demokratik kamuoyunu Mersin Üniversitesi yönetiminin hukuk tanımaz uygulamaları ile akademik yaşamda, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmalarıyla da kamusal alanda baskı altına alınan akademisyenlerle dayanışmaya ve bunun ilk adımı olarak 12 ve 13 Temmuz 2016’da Mersin Adliyesi’nde görülecek duruşmalara çağırıyoruz…
O günlerde fiziksel olarak bizimle birlikte olamayacakların da bize cep telefonu, tablet vb. araçlar ile çekebilecekleri kısa destek videoları mersin.bak@gmail.com adresine göndermelerini rica ediyoruz. (Yaklaşık 10 saniyelik bu videolarda kişilerin adı, unvanı, kurumu ve yargılanan arkadaşlarımıza desteklerini bildiren sözleri yer alabilir).
Bu destek videoları, duruşma günü düzenleyeceğimiz basın toplantısında basına ve kamuoyuna gösterilecektir.