Akademisyen dayanışması

Yazar / Referans: 
http://www.cukurovagazetesi.com/
Tarih: 
15.05.2016

Barış İçin Akademisyenler, Mersin’de Cumhurbaşkanına hakaret ve terör propagandası yapmak iddialarıyla haklarında dava açılan akademisyenlere destek vermek için Mersin’e geldi. Eğitim-Sen’de yapılan destek açıklamasına KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ile bildiriye imza attıktan sonra tutuklanan, daha sonra serbest bırakılan Esra Mungan da katıldı.

‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan Barış İçin Akademisyenler grubu, Mersin’de haklarında dava açılan, üniversiteden uzaklaştırılan akademisyen arkadaşlarına destek olmak için Mersin’e geldi. Mersin Üniversitesi öğretim üyeleri Hakan Mertcan, Mustafa Şener, Selim Çakmaklı ve Esin Gülsen, akademisyenler bildirisine imza attıktan sonra üniversite tarafından işten çıkarılmış, savcılıkta akademisyenler hakkında dava açmıştı.

HAKİM KARŞISINA ÇIKACAKLAR

Mersin Yaşam’dan Gökay Başcan’ın haberine göre, 4 akademisyen, Facebook’ta Güneydoğu’daki operasyonlar sırasında öldürülen Miray bebeğe dair yakılan bir ağıtın paylaşımı, Lice’de 1994’de 8 kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili sendika afişinin paylaşımı, Gezi eylemleri sırasında polis şiddetine ilişkin paylaşımlar, Silvan’daki sokağa çıkma yasağı sırasında özel harekatçıların duvara yazdığı “Kurdun dişine kan deydi korkun” yazısına gönderme yaparak ‘Asker ve polis Silvan’da kamu düzenini sağlıyor’ şeklindeki yorum paylaşımlar nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret, terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve nefrete sürüklemek’ suçlamalarından hâkim karşısına çıkacak.

“YENİ REJİMDE İLK KUŞATMA ÜNİVERSİTELERE…”

Bir grup akademisyen davaları protesto etmek için Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde bir araya geldi. KESK Eş Başkanı Şaziye Köse “Yeni rejim inşa edilirken kuşatma altına alınacak alanlardan bir tanesi üniversitelerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk bildiri imzalandığında aynen cümleyi şöyle kurmuştu: Ya benim akademisyenim olursunuz, bana biat edersiniz. Barış sözcüğünü asla kullanmazsınız. Ya da paçavrasınız diye bir tanımla yapmıştı. Akademi önemli bir gedik açtı yeni rejimin inşası sürecinde. Bu son derece kıymetlidir. Şimdi bu gediği büyütme zamanıdır. Ya kopkoyu faşist bir diktatörlük var önümüzde ya bu kurulacak kendini tescilleyecek ya da tam tersine bu ülke demokratikleşecek. İktidar bize barış demeyeceksiniz diyor, katliamlarla bizi yok ediyor. Biz barış demeye devam ediyoruz” dedi.

“DAYANIŞMA İÇİN BURADAYIZ”

Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan, bildiriye imza attığı için terör propagandası yapmak suçundan tutuklanan daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalan akademisyen Esra Mungan da “Mersin’de akademisyen arkadaşlarımızın uğradı cadı avı bizi çok ilgilendiriyor. Dolayısıyla dayanışma için gelmek istedik. Tutukluluğumuzdan sonra ilk buraya gelmemiz çok değerli. Biz bu barış ve demokrasi mücadelesini ne kadar ortaklaştırabilirsek o kadar değerli olacaktır. Bu topraklara acilen barışı hep birlikte getirmeliyiz” dedi.