Barış Akademisyeni Lütfiye Bozdağ Beraat Etti

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
18.06.2020

Barış bildirisi imzacısı Lütfiye Bozdağ, AYM'nin "hak ihlali" kararı sonrası yeniden yargılama yapılması için 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönen davasından beraat etti.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Barış Akademisyenleri hakkında verdiği yeniden yargılama kararı sonrası Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Yrd. Doç. Dr. Lütfiye Bozdağ’ın duruşması görüldü.

Mahkeme, 1 yıl 6 aylık hapis cezası verdiği Bozdağ’ın bugün yapılan yeniden yargılama sonucunda AYM kararı doğrultusunda beraatine hükmetti.

Duruşmaya Lütfiye Bozdağ ve avukatı Meriç Eyüboğlu'nun yanı sıra akademisyenler de izleyici olarak katıldı.

Mahkeme heyeti: Başkan: Akın Gürlek - Üyeler: Ferhat Gülbağça, Erol Güngör - Savcı: Alaattin Çolak

Ne olmuştu?

AYM'nin Barış İçin Akademisyenler hakkında verdiği "hak ihlali" kararı sonrası istinaf mahkemesi akademisyenler hakkında verilen hapis cezası kararlarını bozmuş, dosyalar yeniden yargılama yapılmak üzere ilk mahkemelerine gönderilmişti.

Sonrasında yerel mahkemelerin neredeyse tamamı dosya üzerinden duruşma açıp beraat kararları vermeye başladı. Ancak 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 yıl 3 aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdiği Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve Yrd. Doç. Dr. Lütfiye Bozdağ için yeni duruşma günleri açtı.

Mahkemenin 3 akademisyene verdiği cezalar şöyleydi:

Şebnem Korur Fincancı'ya 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Cezada indirime gidilmedi, erteleme yapılmadı. Kararın gerekçesi, Sanığın üzerine atılı 'Terör örgütü propagandası suçundan' eylemine uyan suçun işleniş şekli ve özelliği sanığın suç tarihinden hemen önce ve sonrasında vermiş olduğu röportajlarında kullanmış olduğu ifadeler, suça konu bildiri içeriğiyle örtüşecek şekilde TSK'nin tamamen savunma ve güvenlik amaçlı bölgedeki faaliyetini vahşet, soykırım girişimi, savaş suçu ve Kürt halkına topyekun saldırı olarak ifade etmesi, bölgede PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından yapılan hendek kazma eylemlerini övmesi, öz yönetim anlayışına sahip çıkması bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın güttüğü amaç ve saiki, sanığın kastının yoğunluğu, bildiriden sonraki bildiriyi sahiplenme ve kabullenme iradesi, suç konusunun önem ve değeri, oluşan tehlikenin boyutu dikkate alınarak..." şeklinde açıklandı.

Gençay Gürsoy'a "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçunun işlendiğine dair kanaat oluştuğuna hükmederek 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi. "Sanığın duruşmadaki olumsuz gözlemlenen tutum ve davranışları, pişmanlık duymamış olması" gerekçeleriyle cezada indirime gidilmedi.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmeyen Lütfiye Bozdağ'a 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Heyet, "sanığın pişmanlık göstermediği" gerekçesiyle cezada indirime gitmedi. Yine aynı gerekçeyle "tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığından" cezayı ertelemedi.

Lütfiye Bozdağ hakkında

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü öğretim üyesi. Sanat, kuram, sanat felsefesi, sanat eleştirisi gibi interdisipliner alanlarda çalışıyor. Barış bildirisi imzacısı.

1997-2000 yılları arasında Genç Sanat, Türkiye’de Sanat, 2009-2012 yılları arasında Birgün gazetesi, Evrensel Kültür ve Sanat dergilerinde sanat eleştirisi yazıları yayınlandı.

Halen sanatburada.com, kolajart.com, gezite.org, Sanat Dünyamız ve Eleştirel Kültür dergilerinde sanat eleştirisi yazıları yazıyor. Marksist Kadın Akademisinde sanat üzerine seminerler veriyor.

Felsefeciler Derneği İstanbul Şubesi, ÜNİVDER ve AICA denetleme kurulu üyesi. 12 Sanatçı 12 Söyleşi ve Mine Sanat Galerisi 30. Yıl Kitabının editörlerinden. Birçok ulusal ve uluslararası sempozyum ve kongrelerde yayınlanmış bildirileri ve makaleleri bulunmakta.

2007-2009 yıllarında Eğitim-Sen işyeri temsilcisi iken üç kez üniversiteden atılmış mahkeme yoluyla tekrar görevine dönmüştü.

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

30 Ekim 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı Türkiye çapında 806 oldu. 146 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 18 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 8 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 17 akademisyen 2 yıl 3 ay; 7 akademisyen 2 yıl 6 ay; 5 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 204 akademisyen hapis cezasına mahkum oldu. 

36 kişinin cezası ertelenmedi

204 kişi içerisinden 29 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 7 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 36 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi. İtiraz yoluyla İstinaf Mahkemesi’ne giden mahkumiyet kararlarından cezası onanan Prof. Dr. Füsun Üstel iki buçuk ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu.

TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar

AYM "hak ihlali" dedi

Davası hapis cezasıyla sonuçlanan akademisyenlerden bazıları yerel mahkemelerin kararlarını AYM'ye taşıdı. AYM Genel Kurul, 26 Temmuz 2019'da 10 akademisyenin bireysel başvurularını birleştirerek görüştüğü dosya üzerinden “hak ihlali” kararı verdi.

AYM, başvuruculara 9 bin lira tazminat ödenmesine, ihlalin ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine de hükmetti.

Beraatler

2 Eylül 2019'da başlayan yeni adli yılın ardından devam eden yargılamalar kapsamında ilk beraat kararı AYM'nin kararına atıfla 6 Eylül'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldi. Türkiye genelinde akademisyenlerin yargılandığı bütün mahkemeler AYM kararı uyarınca beraat kararı verdi.

AYM kararı ve sonuçları

AYM’nin kararına göre, devam eden davalar ve kesinleşmiş cezalar için yerel mahkemelerin yeniden yargılama yaparak beraat kararı vermesi, istinaf aşamasında olan dosyalar için de bozma kararı verilmesi gerekiyor.

AYM kararını, ihraç edilen akademisyen başvurularını henüz karara bağlamayan OHAL Komisyonu da dikkate almak zorunda ancak buna rağmen aksi kararlar verebiliyor.

Fakat Komisyonun akademisyenlerin aleyhine bir karar vermesi durumunda kişilerin Danıştay’a başvuru hakkı doğuyor. AYM kararı Danıştay için bağlayıcı olsa da ihraç kararlarının yine kalkmaması söz konusu olursa, bu konu da ayrıca AYM önüne gelecek.

Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz.

(TP)

Tansu Pişkin

bianet muhabiri. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Şubat-Mart 2017 dönemi bianet stajyeriydi. Mayıs 2017'den beri bianet'te. 

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/200980-baris-akademisyenlerini...