Bir Akademisyene 2 Yıl 6 Ay, Bir Akademisyene 1 Yıl 3 Ay Hapis Cezası

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin - Hikmet Adal, Bianet
Tarih: 
07.02.2019

25. ACM, akademisyen Alper Akyüz'e "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. "Duruşmadaki tutum ve davranışları" gerekçe gösterilerek cezada indirime gidilmedi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları devam etti.

Bugün dört ayrı mahkemede dokuz akademisyenin duruşmaları görüldü:

25. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM): Bilgi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Alper Akyüz'ün karar duruşması.

35. ACM: MSGSÜ'den Yrd. Doç. Dr. Özge Ejder Johnson, Bilgi Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Elif Sandal Önal, Öğr. Gör. Onur Ceritoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Dağlı'nın ikinci duruşmaları.

36. ACM: Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. İzge Günal ile Prof. Dr. Halil Resmi ve Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cengiz Erçin'in birinci duruşmaları.

37. ACM: İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Huri Özdoğan'ın karar duruşması.

2 yıl 6 ay hapis cezası

25. ACM'de duruşması görülen Alper Akyüz'e  "TCK'nın 314/2, TMK'nın 5/1 ve TCK'nın 220/7 maddeleri kapsamında düzenlenen "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 

Mahkeme "sanığın savunmalarında mahkeme heyetini küşük düşürücü nitelikte, savunmayla ilgisi olmayacak şeklindeki beyanlarında gözlenen tutum ve davranışlarını aleyhine değerlendirerek" verdiği cezada indirim yapmadı.

Üye hakimlerden biri karara muhalefet şerhi düşerek "sanığın TMK 7/2'ye göre cezalandırılmasını düşündüğümden karara muhalifim" dedi.

Verilen ceza 2 yılın üstünde olduğu için hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükümleri uygulanmadı. Ertelenmeyen cezayla ilgili son hükmü istinaf mahkemesi verecek. Mahkeme hapis cezası kararını onaylayacak ya da bozacak.

TCK 220/7

Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek olan ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.

TCK 314/2

TCK madde 220/7’ye göre suçlanan kişiye verilecek cezayı kapsayan maddedir. Buna göre, örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

TMK 5/1

Bu maddeye göre, yukarıda tanımlanan suçtan ceza alan kişiye verilen ceza yarıda bir oranında arttırılır.

25. ACM heyeti, kendi bünyesinde görülen akademisyen duruşmalarının tamamında ilgili kanun maddelerini sayarak sanıklara ek savunma sormuştu. Duruşma savcısı ise bugüne kadar açıkladığı esas hakkında mütalaaların tamamında sanıkların Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'ye göre cezalandırılmalarını talep etmişti. Mahkeme 16 Ocak tarihli ilk kararında bir akademisyene 2 yıl 1 ay hapis cezası vermişti.

1 yıl 3 ay hapis cezası gülerek açıklandı

37. ACM'de duruşması görülen Huri Özdoğan hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak suçu sabit görülerek" 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Kararda hükmün açıklanması geri bırakıldı.*

Mahkeme başkanı hapis cezası kararını gülerek açıkladı ve "Farklı karar verdik HAGB var hapis cezası değil" dedi.

Terörle Mücadele Kanunu 7/2

Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

Esası kapatma kararı

35. ACM'de bugün ikinci duruşmaları olacak dört akademisyenin de duruşmaları görülemeden yargılama durdu. 

Mahkeme, "iddianamede sanıkların üzerlerine atılı suçun TCK'nın 301. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ihtimali bulunduğundan, bu suçtan savunmalarının alınması için" Adalet Bakanlığı'ndan izin istedi ve yanıt gelene kadar yargılamayı durdurdu.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Üç yetkisizlik kararı

36. ACM'de duruşmaları görülen İzmir ve Kocaeli'nden akademisyenlerle ilgili mahkeme yetkisizlik kararı verdi. Dosyaları akademisyenlerin ikamet ettiği illerdeki ağır ceza mahkemelerine gönderdi.

Duruşmalardan ayrıntılar şöyle:

36. ACM

Mahkeme başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Onur Engin Deniz, Sümeyye Nur Özparlak - Savcı: Hasan Adalı.

1. duruşma

Mehmet Cengiz Erçin ve avukatı Ziynet Özçelik duruşmada hazır bulundu.

Özçelik savunmaya geçilmeden önce mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın akademisyenin ikamet ettiği il olan Kocaeli’ne gönderilmesine talep etti.

Duruşma savcısı, “sanığın suç tarihinde Kocaeli ilinde ikamet ettiği ve Kocaeli üniversitesinde görev yaptığı atılı suçun İstanbul’da işlendiğine dair herhangi bir bulgu ve delil bulunmadığı anlaşılmakla dosyanın görevli ve yetkili” Kocaeli Nöbetçi ACM’ye gönderilmesini istedi.

Mahkeme “sanığın suç tarihi itibariyle Kocaeli’nde ikamet ettiği anlaşılmakla” mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Kocaeli Nöbetçi ACM’ye gönderilmesine karar verdi.

2. duruşma

İzge Hakan Günal’ın avukatı duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanarak yanlış adresten dolayı müvekkiline tebligat yapılmadığını ifade etti. Yetkisizlik talepleri olmadığını belirterek müvekkilini bir sonraki celsede hazır edeceğini söyledi.

Savcı mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın İzmir Nöbetçi ACM’ye gönderilmesi yönünde ara mütalaa verdi.

Mahkeme yetkisizlik kararı vererek dosyayı İzmir Nöbetçi ACM’ye gönderdi.

3. duruşma

Halil Resmi ve avukatı Ayşegül Karpuz duruşmaya İzmir’den SEGBİS ile bağlandı. Mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın İzmir’e gönderilmesini talep etti.

Mahkeme yetkisizlik kararı verilmesi talebini kabul ederek dosyayı görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi ACM’ye gönderdi.

35. ACM

35. ACM'de bugün ikinci celseleri yapılacak beş akademisyenin de duruşmaları görülemeden yargılama durdu. 

Mahkeme, dün (6 Şubat) verdiği kararda, "iddianamede sanıkların üzerlerine atılı suçun TCK'nın 301. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ihtimali bulunduğundan, bu suçtan savunmalarınn alınması için" Adalet Bakanlığı'ndan izin istendiğini ifade etti.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Esası kapatma kararı

Mahkeme bu doğrultuda kovuşturma izni verilip verilmeyeceği hususunun beklenmesi için açılan kamu davasının durdurulmasına karar vererek dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi.

Esası bu şekilde kapatan heyet, dosya Adalet Bakanlığı'ndan döndükten sonra yeniden esasa kaydı ile kovuşturmaya devam edilmesine karar verdi.

37. ACM

Mahkeme başkanı: Akın Gürlek - Üyeler: Ferhat Gülbağça, Ferhat Şahin - Savcı: Alaattin Çolak.

Duruşmada hazır bulunan Huri Özdoğan savcının ceza istediği esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarını ifade etti.

Heyetin reddine ret

Ardından avukatı Meriç Eyüboğlu, “objektif tarafsızlık kriteri gerçekleşmediğinden, mahkemede benzer dosyalarda mahkumiyet kararları verildiğinden ve bu dosyada da aynı kararın verileceğini düşündüğümüzden heyetin reddini talep ediyoruz” dedi.

Talebini reddi halinde itiraz hakkını kullanacaklarını da ifade etti. Duruşma savcısı, “yasal şartları taşımadığından” talebin reddini istedi

Mahkeme, “dosyanın karar aşamasına gelmesi esas hakkında mütalaanın verilmiş olması, bu aşamadan sonra ret isteminin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak heyetin reddi isteminin geri çevrilmesine” karar verdi.

İtiraz talebine de ret

Avukat Eyüboğlu karara Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 29. maddesi uyarınca 7 gün içinde itiraz edeceklerini, bu nedenle dosyanın “usulüne uygun olarak” üst mahkemeye gönderilmesini istedi.

Mahkeme, “CMK sistematiğinde ayrı bir kanun sıralamasında bulunulduğu, reddi istenen hakim tarafından merci tarafından bir karar verilinceye kadar esasa ilişkin işlemlerin yapılamayacağının belirtildiği oysa CMK 31. maddesinde bu karara karşı itiraz edilmesi durumunda 29. Maddesinin uygulanacağına dair bir atıf bulunmadığı, CMK’da kıyas yasağı bulunduğu, CMK 31. Maddesinin keyfi olarak yargılamayı uzatmak amacıyla yapılan hakimin reddi istemine karşı bir düzenleme olduğu” gerekçeleriyle bu talebin de reddine karar verdi.

Esasa ilişkin savunmasına geçen Eyüboğlu, verilen karara katılmadığını ifade etti ve hakimin reddiyle ilgili örnek AİHM kararları sundu.

Başkan kararı gülerek açıkladı

Eyüboğlu savunmasını yaparken mahkeme başkanı tarafından üç defa sözlü olarak savunmasını kısa tutması yönünde “Avukat hanım toparlayalım sözlerimizi” ifadeleriyle uyarıldı. Eyüboğlu’nun henüz başladığını ifade etmesi üzerine başkan Gürlek, “Her akademisyen dosyasında söylüyorsunuz bunları ezberledik artık” diye konuştu.

Eyüboğlu savunmasının sonunda mahkemeden farklı bir karar beklediğini belirterek “Verilmesi gereken tek karar beraattir” dedi.

Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme başkanı gülerek "Farklı bir karar verdik avukat hanım" dedi ve "1 yıl 3 ay verdik ama HAGB var hapis cezası değil" diye devam etti.

1 yıl 3 ay

Sanık açısından "terör ötgütü propagandası yapmak" suçunu sabit gördüğü kararında şu ifadelere yer verdi:

"... suçun işlenme şekli, cezanın alt sınırdan ayrılmamasını gerektirir bir durum olmaması dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, eylemi basın ve yayın yolu ile gerçekleştirmiş olduğundan yarı oranında arttırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..." 

Kararda "sanığın sabıkasız oluşu, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak" hükmün açıklanması geri bırakıldı.

25. ACM

Mahkeme başkanı: Selami Yılmaz - Üyeler: Beyhan Acar, Buket Özkoyuncu - Savcı: Mehmet İlker Durmaz.

Alper Akyüz vareste tutulduğu için duruşmaya katılmadı. Esasa karşı savunmasını yazılı olarak sundu.

Avukatı Aslı Kazan bir önceki celse bilimsel mütalaa sunmak için süre istediklerini hatırlatarak verilen üç haftalık sürenin çok kısa olduğunu ifade etti ve ismini verdikleri profeörden yoğunluğu nedeniyle mütalaa alamadıklarını ancak başka bir ceza profesöründen bilimsel mütalaa aldıklarını söyledi.

Kazan bilimsel mütalaayı mahkemeye sunduktan sonra esasa ilişkin savunmasına geçti. İddianamede adı geçen Bese Hozat'ın Hülya Oran isimli bir kişi olduğunu ve Sabah gazetesinin kendisinin röportajını manşetten verdiğini anlattı.

2 yıl 6 ay hapis cezası

Mahkeme savunmaların ardından açıkladığı kararında, "bildiriye imza atmak şeklindeki eylemin örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme şeklinde sübuta erdiği anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesinin 1. cümlesi delaletiyle suçun işleniş biçimi dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaştırmayı gerektirecek bir unsur bulunmaması nedeniyle TCK'nın 314/2 maddesi gereğince takdiren alt sınırdan ceza tayini ile sanığın 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanığın eylemi bilerek ve isteyerek örgüte yardım şeklinde olduğundan TCK'nın 220/7 maddesi 2. cümlesi gereğince yardımın niteliği de dikkate alınarak cezasından takdiren en üst sınırdan 2/3 oranında indirim yapılarak sanığın 1 Yıl 8 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanığın eyleminin 3713 Sayılı Kanunun 3. maddesinde sayılan terör suçu olduğu anlaşılmakla 3713 Sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince cezasında yarı oranında artırım yapılarak sanığın 1 Yıl 18 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" karar verdi.

Mahkeme, "sanığın duruşmadaki savunmasında ve yazılı savunmasında mahkeme heyetini küşük düşürücü nitelikte savunmayla ilgisi olmayacak şeklindeki beyanlarında gözlenen tutum ve davranışları aleyhine değerlendirerek" hapis cezası kararında indirim yapmadı.

Muhalefet şerhi

Mahkemenin oy çokluğuyla verdiği karara, üye hakimlerden Buket Özkoyuncu şu ifadelerle muhalefet şerhi düştü:

"Sanığın eyleminin PKK/KCK terör örgütü propagandası yapma suçunu oluşturduğu ve 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim."

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

7 Şubat 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 472 oldu. 87 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 3 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen 2 yıl 3 ay; 2 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 96 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. 

HAGB 

Bugüne kadar 11 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 7'sine 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay, 1'ine 2 yıl 6 ay, 1'ine 3 yıl hapis cezası verildi. 1 kişinin kararı henüz açıklanmadı.

36. ACM, HAGB istemeyenlerin cezasında indirim yaptı ve 2 yıl denetimle cezayı erteledi. 32. ACM cezada indirim yaptı ancak erteleme vermedi. 37. ACM ise hem indirim hem erteleme uygulamadı.  

3 akademisyene ise HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. HAGB sorulmayanlardan birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Cezası 2 yıldan fazla olanların ertelenmeyen mahkumiyet kararları istinaf mahkemesine gidecek. İstinaf kararı onaylayacak ya da bozacak.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor.

(TP)

* Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 231'e göre, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/205251-bir-akademisyene-2-yil-...