Barış İçin Akademisyenlerden Çağrı
Barış İçin Akademisyenlerden Çağrı
Türkiye’de yaşayan toplumların barış isteyen tüm kesimleri gibi akademisyenler olarak biz de Kürt sorununun bir an evvel çözülmesini ve özgürlük ve adalet getirecek bir barışın inşa edilmesini istiyoruz. Bu sebeple biz aşağıda imzası bulunan akademisyenler öncelikle, Ocak ayından bu yana süren barış görüşmelerine destek verdiğimizi ve bu süreç sonunda kalıcı ve adil bir barışın tesis edilmesine yönelik her türlü katkıyı yapacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Barış Sürecinin Hızı ve Toplumsal Katılım
Barış bir mücadele alanı. Komisyonlarda mümkün olduğu kadar Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Ermeni, Rum, Yahudi ve Süryanilere, mağdurlara yer verilmeli ve üyeler yarı yarıya kadın ve erkeklerden oluşmalı.
Nazan ÜSTÜNDAĞ
İstanbul - BİA Haber Merkezi
26 Mart 2013, Salı
30 yıldır beklenen barış süreci Türkiye’ye nihayet geldi. Akla gelmeyenler, bundan birkaç ay evvel dahi inanılmaz olanlar peş peşe gerçekleşiyor.
İzlenim: Hakikatin galibiyeti kutlandı
Sosyal bilimlerde ‘Maduniyet Çalışmaları’ adı verilen ve Hindistan’da ortaya çıkarak, Latin Amerika, Asya ve Afrika’nın tamamını etkisi altın almış olan akımın mimarlarından Partha Chaterjee, kitaplarında halkların sömürge karşıtı savaşlarından söz eder.
Barış Görüşmeleri ve Kadınlar
Barışma, görüşme ve anlaşma süreçleri sadece sonuç itibarı ile değil, biçim olarak da toplumsal değişiklikler yaratır. Örneğin görüşmelerin arabulucu, gözlemci ya da tanık içerip içermemesi ya da şeffaflık, taraflar arası eşitlik gibi konular, hem egemen hem de mücadele eden özneleri dönüştürme, birbirleri ile ilişkilerini yenden inşa etme potansiyeli taşır. Sürece toplumsal katılımın nasıl olacağı da bundan sonraki düzeni belirleyicidir ve barışın kalıcılığını etkiler.