Uluslararası Af Örgütü Acil Eylem imza kampanyası başlattı.

Yazar / Referans: 
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Tarih: 
08/04/2016

Ocak 2016'da bir barış bildirisine imza atan üç akademisyene 15 Mart'ta "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla dava açıldı. Mahkum edilmeleri durumunda yedi yıl altı ay hapis cezası alabilirler. Aynı barış bildirisine imza atan dördüncü bir akademisyen de 31 Mart'ta tutuklandı. Toplam dört akademisyen yargılanmak üzere tutuklu bulunuyor.

Tutuklu Akademisyenler İçin Hapishane Önünde Özgürlük Talepleri

Yazar / Referans: 
Beyza Kural - BİA Haber Merkezi
Tarih: 
07/04/2016

“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza verdikleri için tutuklanan dört akademisyen için hapishane önlerindeki özgürlük nöbetleri sürüyor.

Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ve Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ın tutulduğu Bakırköy hapishanesi önündeki nöbete Barış İçin Herkes, 78’liler Girişimi, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Halkevleri gibi gruplar da destek verdi.

Sanatçılar Zülfü Livaneli, Suavi, gazeteciler Ertuğrul Mavioğlu, Cengiz Çandar, Cumhuriyet Halk Partisi  temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi akademisyenlerin serbest bırakılması talebini yineledi.

"Devletin ceberutluğunu şahsen öğrendim"

Yazar / Referans: 
Selin Ongun, Cumhuriyet
Tarih: 
07/04/2016

Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinin Güneydoğu’daki operasyonlar ve sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirisine imza attığı için tutuklanan dört akademisyenden biri Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Esra Mungan.

Kıvanç Ersoy: Barış Bildirisini İktidar Yazdı

Yazar / Referans: 
Ümit Altaş, Arin Manca, http://www.hukukpolitik.com.tr/
Tarih: 
05/04/2016

Bir an için şu tabloyu bir kez daha gözünüzün önüne getirin: Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre, Silopi, Yüksekova… Sokağa çıkma yasakları ve ölen yüzlerce insan. Ardından da dört akademisyenin cezaevine kapatılmasına ve yüzlercesinin de idari soruşturmalara maruz kalmasına gerekçe gösterilen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini okuyun. Peki şimdi tekrar sormak gerekmez mi? Kim bu bildiriyi yazan? İktidar mı yoksa akademisyenler mi?

Muzaffer Kaya: Fikri Hür, İrfanı Hür, Vicdanı Hür Akademisyenleriz

Yazar / Referans: 
Ümit Altaş, Arin Manca, http://www.hukukpolitik.com.tr/
Tarih: 
05/04/2016

Silivri 9 No’lu, Türkiye’nin yeni ve en “güvenlikli” cezaevi. Burada “güvenlik” kelimesinin kaçılması ve girilmesi en zor değil, her şeyin mahkumlar açısından daha zor ve tecritin daha yoğun olduğu yer anlamında olduğunun altını çizmeliyiz. Yani bu cezaevindeTürkiye’nin en tehlikeli mahkumları var ve onun için de daha yoğun bir tecrit uygulanıyor. Şimdi o tehlikeli mahkumlar arasına Can Dündar ve Erdem Gül’den sonra yeni isimler eklendi: “Bu Suça Ortak Olmayacağız” metninin imzacılarından Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy.

Silahlar Sussa da Savaşın Kiri Kalıcı

Yazar / Referans: 
Bülent Şık - BİA Haber Merkezi
Tarih: 
05/04/2016

Barış meselesi sadece silahların susması, çatışmaların son bulması ile ilgili değil. Bu temel öncelik olabilir ve öyle de; ama barışın neden gerekli olduğu sorusunu daha farklı konular üzerinden anlatmak da bir gereklilik.

“Meral Camcı, Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy için. Onlar içeride rehin biz dışarıda tutsak…”

Kamuoyu Duyurusu

Yazar / Referans: 
Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği (OED)
Tarih: 
04/04/2016

Barış için Akademisyenler (BAK) Girişimi’nin 11 Ocak 2016 tarihinde ilan ettiği bildiri sonrasında yaşananlara kaygıyla tanıklık ediyoruz. Bu süreç içerisinde bildiriye imzacı olan akademisyenler hakkında 508 idari ve 161 adli soruşturma açıldı. 33 akademisyen gözaltına alındı ya da ev aramasına maruz kaldı, 37 akademisyen işten çıkarıldı, yedi akademisyen istifaya zorlandı ve 27 akademisyen görevden uzaklaştırıldı.

Ferhat Tunç Yazdı: Barış Talebini Yargılamak

Yazar / Referans: 
Ferhat Tunç, BİA Haber Merkezi
Tarih: 
03/04/2016

Dersimde bulunmuşken baharın gelişini yazmak hiç de kötü olmazdı. İki hafta süresince Dersim'de önemli izlenimler edindim. Yasak askeri bölgelerin yanı sıra Valiliğin keyfi olarak bazı köy yollarını güvenlik bahanesiyle kapatması yeni bir gelişmeydi. Doğup büyüdüğüm köy olan Paxe Haviğ, yolu kapatılan köylerden biri. Bunları sizlerle paylaşmak isterdim. Ancak İstanbul'a döndükten sonra fikrimi değiştirip yeniden yaşadığımız bu kanlı süreci bir başka açıdan ele almayı doğru buldum.

Muzaffer Hoca

Yazar / Referans: 
http://recel-blog.com/
Tarih: 
03/04/2016

Öğretmenlerimle çocukluğumdan beri çok sıkı bağ kurarım ben. Yıllar geçse de kendi içimde kopamadığım, içimde duran bir parçam olur bazı öğretmenlerim. Çünkü bir şeyler öğreniyorsam, ufkum genişliyorsa, düşünme şeklimi değiştiren bir insan benim de bir parçam gibi geliyor artık. Sevgi, minnet, hayranlık, büyümek, arkadaşlık hepsi karışık bir duygu işte. Hangi ideolojiden olduğunun da bir önemi yok, benim kurduğum ilişki ideolojilerden üstün bir yerde duruyor benim için.

Pages