Akademisyenin isyanı: Limon satarım, bunlara eyvallah etmem!

Yazar / Referans: 
​ABİDİN YAĞMUR, http://mersinyasam.net
Tarih: 
05.03.2017

Mersin Üniversitesi, Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerden Tolga Tören ve Hakan Mertcan’ın da işine son verdi. Yrd. Doç. Dr. Tolga Tören ve Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan, işten atılmaları sürecini gazetemize değerlendirdi.

26 Mart’ta üniversite ile ilişiği kesilecek olan Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün kendisini işten çıkarma gerekçesi olarak hem bildiriyi, hem de devam etmekte olan farklı bir davayı gerekçe gösterdiğine dikkat çekti.

‘Facebook’ta haber paylaştım diye yargılanıyorum’

Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi’ne imza atmalarının ardından sosyal medya hesaplarının incelendiğini ve haklarında davalar açıldığını hatırlatan Mertcan, “Ben, Selim Çakmaklı, Esin Gülsen ve Mustafa Şener facebook paylaşımlarından dolayı yargılanıyoruz. Basın yoluyla terörü övme iddiasıyla toplamda 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığımız o davanın dördüncü duruşması 7 Mart’ta görülecek. Hakkımızda 3 soruşturma vardı. Biri devlet büyüğüne hakaret iddiasıyla açılmıştı, o soruşturmada Adalet Bakanlığı dava izni vermedi. Cumhurbaşkanlığı’na hakaret davasında ben , Mustafa Şener ve Selim Çakmaklı beraat ettik. Bir tek basın üzerinden terör propagandası yapmak suçlamasıyla açılan dava devam ediyor. Dava sonuçlanmadığı halde rektörlük, görev süremin uzatılmaması gerekçeleri arasında bu davayı da gösterdi” dedi.

‘Limon satarım, bunlara eyvallah etmem’

Bildiriye imza atmalarının ardından polislerin facebook hesaplarına girdiklerini ve suç unsuru aradıklarını kaydeden Mertcan, “Benim yargılandığım davaya konu olan facebook paylaşımında bir tane yorumum yok. Haber paylaşmışım. O haberler hakkında toplatma yok. Haberi yapanlar hakkında dava yok ama biz yargılanıyoruz. Bunlarla biz yaşamımızın parçası olan değerlerden vazgeçecek değiliz. Giderim pazarda limon satarım ama bunlara eyvallah etmem. Ben akademik çalışmalarımı akademinin soğuk duvarları arasında tutmuyorum. Ben toplumla paylaşıyorum. Zaten siyasi erki bunlar rahatsız ediyor. Bunları yapmasaydım kendi halimde yazıp çizseydim sorun olmazdı ama siyasi iktidarı eleştiren bir paylaşımsa bu rahatsız ediyor. 2 kitabım var. 2 kitabın editörlüğünü yaptım. Onlarca makalem var. Onlarla ilgili dava açılmadı da facebook’ta paylaştığım haberlerden dolayı dava açıldı, bu çok komedi. Bu şeyi de gösteriyor, demek ki o arkadaşların oturup bizim kitaplarımızı okuyacak birikimleri yok” diye konuştu.

‘Üniversitelerde korku iklimi var’

Yrd. Doç. Dr. Tolga Tören de, “Bu metni imzalamanın cezai bir karşılığı yok. Kimse bu bildiriden dolayı ceza almadı. Aynı şekilde idari ceza alanlar da olmadı. Dolayısıyla MEÜ, ortada cezası olmayan bir suç yaratmış durumda. Hukuksuz ve keyfi bir uygulama olduğu açıktır. Benim hakkımda bunun dışında soruşturma yoktu. Yrd.Doç.Dr. atamasının uzatılması için bazı şartlar var. Ben de bu şartları fazlasıyla karşılıyordum. Haftada 24 saat ders anlatıyordum. ERASMUS koordinatörlüğü yapıyordum. Bilimsel çalışmalarıma devam ediyordum. Dolayısıyla MEÜ’nün bu kararı kamuyu zarara uğratıcı nitelikte. Öğrencilerin mağdur olması gibi bir durum söz konusu olacak” dedi.

‘Savaş hukuku gibi’

 Rektörlüğün gönderme yaptığı YÖK Yasası’nın 23. Maddesinin, yardımcı doçentlik atamalarının idari ve hukuki esaslarını belirlediğini, ilgili maddede ceza kovuşturmaları ve soruşturmalarla ilgili bir tanım olmadığını ifade eden Tören, “Uluslar arası hukuk normları açısından baktığımızda yaşananların hukuksuz olduğu aşikar ama hukuk dediğimiz şey zaten güç ilişkileriyle belirlenir. Türkiye’de egemenlerin hukuku inşa ediliyor. Rektörlüğün bir savaş hukukuna, hukuksuzluk hukukuna dayanarak bir korku psikolojisi ile davrandığını düşünüyorum.  Son birkaç yıldır üniversitelerde bir korku iklimi yaratıldı. İnsanlar işlerini ve akademik kariyerlerini kaybetmemek için ses çıkaramaz hale geldiler. Bu bir üniversite için facia bir durum” diye konuştu.

BU KARADEKİ 3 AKADEMİSYEN DE ÜNİVERSİTEDEN AYRILDI: Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi’ne imza atan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener (solda) MEÜ’den atılmış ve hakkında facebook paylaşımları nedeniyle dava açılmıştı. Aynı dava kapsamında yargılanan Yrd. Doç. Dr. Selim Çakmaklı (ortada) görevinden istifa etmişti. Aynı davada yargılanan Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan (sağda) ise üniversiteden atılan son akademisyen oldu. (Fotoğraf: Arşiv)